Vezikoüreteral Reflü
Vezikoüreteral reflü (VUR) idrarın, idrar torbasından (mesaneden) üst üriner sisteme (ureter ve böbreğe) geriye doğru fizyolojik olmayan kaçışıdır.
Bunun nedeni üreterin (idrarı böbrekten idrar torbasına getiren kanal) idrar torbası kas tabakasını geçerken, idrar torbası kas ve mukozası (torbaiçi zarı) altında bir süre ilerler ve mukoza altında bir tünel oluşturur. Bu tünel idrar torbasından idrarın geri kaçışını engeller.
VUR'un toplumdaki sıklığı, birçok VUR'lu çocuğun bulgu göstermemesi nedeniyle tam olarak saptanmamıştır. Normal çocuklarda VUR sıklığının %0.4-1.8 oranında olduğu tahmin edilmektedir. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olan olgularda %30-40 civarındadır.
VUR'un tanısı pratikte ve halk dilinde "sondalı film" olarak adlandırılan işeme sistoürotrografisi (İSÜG) ile konulur. Sonda aracılığı ile idrar kesesine beyaz renkli bir sıvı (kontrast madde) verilir, aralıklarla grafiler alınır, işeme öncesi ve sonrası geriye doğru kaçak olup olmadığına bakılır. Ayrıca, idrar kesesi (mesane) ve işeme kanalının (üretra) durumu incelenir. Ultrason ile VUR tanısı konulamaz.
1. Derece: Kontrast madde, işeme sırasında ancak üreterin distal (alt uç) kesimine ulaşır.
2. Derece: Kontrast madde, böbreğe kadar çıkar, ancak, üriner sistemde genişleme yoktur.
3. Derece: Üreter, böbrek pelvisi ve kalikslerde orta dereceli dilatasyon vardır.
4. Derece: Üreter, böbrek pelvisi ve kalikslerde dilatasyon var ve kaliksler küntleşmiştir.
5. Derece: Reflünün bulunduğu tarafta ileri derecede hidroüreteronefroz ve kıvrıntılı ureter var.
İSÜG çekiminde alınan toplam radyasyon dozu 80-150 mrad civarındadır. Bir yıl içinde bir kişinin doğadan aldığı radyasyon miktarı ise 1000-1500 mrad civarındadır. Bir akciğer tomografisinde 1000-2000 mrad, akciğer grafisinde 10-15 mrad radyasyon alınır. Hastalığın başka kesin tanı yönteminin olmaması ve yukarıdaki rakamsal değerler ışığında alınan radyasyon çok önemli sayılmamaktadır. Fakat çekimde erkek çocuklarda mutlak testisler (yumurtalıklar) kurşun örtü ile korunmalıdır.
VUR’un zaman içerisinde kendiliğinden düzelebilir. Derecesi ne kadar düşük gerileme şansı o kadar yüksektir.
1) Tıbbi tedavi
Tıbbi tedavi VUR’un zaman içerisinde spontan düzeleceği temeline dayanır. Bu nedenle özellikle küçük yaşlarda başlangıç tedavisi olarak koruyucu antibiotik (antibotik profilaksisi) kullanılır. Ayrıca İYE'nun tekrarlamasını azaltmaya yönelik uygulamalarında yapılması gereklidir. Bunlar; bol sıvı alımının özendirilmesi, sık ve tam mesane boşaltma alışkanlığının kazanılması, kabızlığın önlenmesi, varsa barsak parazitlerinin tedavisi, fimozisin düzeltilmesi ve aile eğitimlerinden ibarettir.
2) Cerrahi tedavi
VUR'da cerrahi tedavi iki yöntemle uygulanmaktadır; kapalı (endoskopik) ve açık ameliyatlar. Hastanın yaşı, reflünün derecesi, tek veya iki taraflı oluşu ve böbreklerde skar olup olmamasına göre yöntem seçilir.